çalışmak zorundayız, barınamıyoruz, eğitim paralı, can güvenliğimiz tehlikede ve daha birçok sorunla karşılaştığımız için okuyamıyoruz.AKP iktidarı eliyle inşa edilen yoksulluktan öğrenciler olarak payımıza düşeni alıyoruz. Öğrenciler olarak hayatta kalabilmek için savaşan, sürekli mücadele içerisinde olan ve yıkılmadık fakat ayakta da sayılmayız diyen bir konumda yer alıyoruz. Çalışmak zorundayız. Geçim sıkıntısıyla boğuşan bizler, okurken çalışmaya mahkûm bırakılıyoruz. Çoğu öğrencinin geçim kaynağı olan Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) bursu veya kredisiyle aylık giderler arasındaki uçurum derinleşiyor. Yaşam standartlarının altında varlığımızı sürdürebilmek için çırpınan biz gençlerin başvurduğu çözüm ise ‘ne iş olursa yaparız’ noktasına kadar uzanıyor. Evden okula, okuldan işe denklemine hapsolduk çünkü giderek daha zor koşullar altında yaşamak ve sosyal yaşamlarımızdan vazgeçmek zorunda kalmaya itildik.Barınamıyoruz. Ev ya da yurt bulamadığımız için kayıt dondurmak zorunda kalıyoruz. En temel haklarımızdan biri olan barınma hakkımız sadece kâğıt üzerinde. Bu nedenle emekçi halkın çocukları olarak üniversite kapıları bize kapanmış oluyor.Hem ekonomik zorluklar hem de sınırlı barınma seçenekleri, bizlerin yaşam koşullarımızı zorlaştırıyor. 5-6 kişinin dahi zorlukla karşılayabildiği evlerde yaşamak zorunda kalırken, bu evlerdeki yaşam koşulları sık sık sorunlu olabiliyor. Bunun yanı sıra, koğuşları anımsatan ve yetersiz altyapıya sahip, sağlıklı bir yaşamı tehdit eden yurtlarda barınma zorunluluğuyla karşı karşıya kalıyoruz.
Eğitim paralı. Türkiye'de eğitimin giderek paralı hale gelmesi, gençlerin eğitim hakkına erişimini zorlaştırıyor ve toplumsal eşitsizliği artırıyor. Kamusal hizmetlerin piyasalaştırılması ve neoliberal politikaların etkisiyle şekillenen “girişimci üniversite” anlayışı güçlenerek devam ediyor. Bilimsel üniversite fikrinin yerine sermayenin ihtiyaçlarını karşılayan, öğrencilere müşteri gözüyle bakılan ve eğitimin her alanını paralı hale getiren bu sistem, bizlerin eğitim hakkını elinden alıyor.Can güvenliğimiz tehlikede. Gözü, kârdan ve ranttan başka hiçbir şey görmeyen AKP iktidarının ihmallerinden ötürü ölmek değil insanca yaşamak istiyoruz. Şehrin öbür ucundaki koğuştan bozma KYK'larla tarikat yurtları arasında seçim yapmaya zorlanmak istemiyoruz. Gençlerin geçimsizlik ve bunalım nedeniyle intihar etmesini engellemek istiyoruz.Artık Yeter!Nefes alabilmek ve okuyabilmek, haklarımız ve geleceğimiz için Neyi Bekliyoruz?
