Başka Yolu Yok; Gençlik Geleceğine Sahip Çıkacak
- SOL Genç
- 12 Ağu
- 2 dakikada okunur

Sahte diplomalar da gösteriyor ki bir geleceğimiz olacaksa; o ancak biz yaparsak olabilecek! Şifreli sınavlar, hileli mülakatlar şimdi satılığa çıkmış diplomalarla birileri emeklerimizi, hayatlarımızı ve geleceğimizi yok ediyor. Bir küçük azınlığın tüm iktidarı ele geçirerek kurduğu bu adaletsiz ve eşitsiz düzene karşı 19 Mart’ta başlayan direnişimiz, her şeyin ötesinde bir hayat ve gelecek mücadelesi olmak zorunda. Bunu ancak ve ancak gençliğin birleşik gücüyle örgütleyebiliriz.
Kapalı kapılar ardında toplanmış siyaset elitlerinin, iktidarı ve muhalefeti -ve hatta ötekileriyle- burjuva parlamenterlerin kürsülerden söyledikleri güzel sözlerin bizim hayatımızı değiştirmeyeceğini biliyoruz. Emeği ve onurundan başka bir şeye sahip olmayan bütün gençler olarak, kendi geleceğimize sahip çıkacak bir mücadelede hayatlarımızı gerçekten değiştirmenin yollarını arayabiliriz.
Her türlü saldırıyla geleceğimizin çalınması ile karşı karşıyayız. LGS sorularından üniversite yerleştirmelerine, ÇEDES’lerden MESEM’lere, okurken çalışmak zorunda kalmaktan diplomalı işsizliğe geleceğimiz dört koldan kuşatılıyor. Şimdi de bin bir çeşit zorlukla kazanabildiğimiz diplomalarımızın bir grup azınlık için parayla alınabilen, “olmuşken iyisinden olsun” usulü 15–20 farklı bölümden toplanabilen, zaten niteliksiz diplomalarımızın ve emeğimizin daha da niteliksizleştiğini öğreniyoruz.
Yalnızca lisans eğitimiyle kalmayan, çoğumuzun ekonomik şartlar yüzünden hayalini bile kuramadığımız yüksek lisansın ve doktoranın da parayla satılabildiği gerçeğiyle baş başa kalıyoruz. Her yanıyla çürümüş; politikalarını sermayeye, tarikatlara, çetelere devretmiş iktidar, yandaşlarına sınırsız imkanlar sağlarken MESEM’lerde, part time işlerde, kıt kanaat bile geçindiremeyecek burslarla yaşamaya mecbur değiliz.
Geleceğimiz için kazandıkları üç kuruş parayı eğitimimize harcayan ailelerimiz, ailesi AKP’li ya da sermaye sahibi olduğu için emek vermeden diploma alanların kötülüğüne mecbur değil. 6 Şubat depreminde kaybettiklerimizi andığımız, depremzedelere çadır satan Kızılay’ı protesto ettiğimiz, insanların hayatını depremin değil rant politikalarının aldığını söylediğimiz için bizleri gözaltına alanların, dava açanların depremde hayatını kaybedenler üzerinden diploma çıkarttığı bu amansız düzene mecbur değiliz.
Torpilli diplomalar gibi, torpilli mülakatlar yüzünden gençler hayatlarına son verirken AKP’li Özlem Zengin’in yeğeninin tek bir cümle ile hakim olduğu kayırma bürokrasisine mecbur değiliz. Özelleştirme politikalarıyla, çetelere yol veren hamlelerle bebeklerin ölümünün dahi önünü açan rejim, bizim üniversite hayatlarımızı, çalışma hayatlarımızı, yaşamımızı elbette ki umursamıyor. Bebekleri öldüren, doğayı talan eden, geleceğimizi çalan, diploma satan bu rant ve talan rejimine mecbur değiliz.
BİRLEŞEREK KAZANABİLİRİZ
Mecbur olmadığımız her şeye karşı; geleceğimizi, yarınlarımızı kazanmak için sesimizi yükseltmeye ihtiyacımız var. Diploma almak için canını dişine takanlar olarak, diplomalı işsizler olarak, liseye geçerken emeği çalınanlar olarak, liseye geçemeyenler olarak, tüm emeği çalınanlar olarak geleceğimizi birleşirsek kazanabiliriz.
19 Mart’tan itibaren üniversitelerimizde, liselerimize birlikte yürüyerek, boykotlardan direnişlere koşarak, Forum’lardan ÖTK’lara kendi demokratik zeminlerimizi kurarak açtığımız yol, sadece bir başlangıç…
Comments